“Öğrenci ve eğitim emekçisine bu çile niçin reva görülüyor?”

Eğitim Sen Söke Baş Temsilcisi Murat Karayeğit, 2023 2024 eğitim öğretim yılının başlaması dolayısıyla açıklama yaptı.

YAŞAR BAŞKURT
YAŞAR BAŞKURT Tüm Haberleri

Eğitim Sen Söke Baş Temsilcisi Murat Karayeğit, açıklamasında, “2023 2024 eğitim öğretim yılı 11 Eylül Pazartesi günü yine sorunlar ile başladı. Yeni eğitim öğretim yılanın tüm öğrencilerimize başarılar getirmesini ve tüm  eğitim emekçilerinin sağlıklı ve başarılı bir eğitim öğretim yılı geçirmesini temenni ediyoruz.

Yeni eğitim öğretim yılı yine büyük sorunlar ile başlıyor. Milli Eğitim Bakanlığı son dönemde yaptığı değişikliklerle Maalesef ki eğitimdeki sorunları çözmek yerine yeni sorunlar eklemeyi başarmış gibi görünüyor.     Milli Eğitim Bakanlığı 17 Ağustos 2023’te ilk ve ortaöğretim kurumlarında geçerli ders çizelgelerinde yaptığı değişiklik ile seçmeli dersler bölümüne 3 ana başlık ekleyerek seçmeli dersleri sınıflandırma. Ve bunlardan her birinden en az bir ders seçme zorunluluğu getirmiş. Tüm okullarda ve kademelerde en az bir din eğitimi içeren derslerin seçimini zorunlu kılmıştır. Bu çalışma ülkemizde laik ve bilimsel eğitime karşı yürütülen saldırıların yeni bir örneğidir.

Milli Eğitim Bakanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı  ve Gençlik Spor Bakanlığı ile imzalamış olduğu ÇEDES projesi ile okulların dini Vakıf ve tarikatlara açma çabası devam ederken biz laik, demokratik, kamusal eğitimi savunan Eğitim Sen olarak okullarımızın gerici yapıları teslim edilmesine karşı mücadelemizin sürdürüyoruz. 16 Eylül Cumartesi günü İzmir’de yapılacak olan laik eğitim ve eşit yurttaşlık talebine yönelik mitingimize demokrasiden laik bilimsel eğitimden yana olan herkesi bekliyoruz.

Milli Eğitim Bakanlığı ilk ve ortaöğretim nerede uygulanan destekleme ve yetiştirme kursları yönergesinde yaptığı değişiklik ile sadece 8-11.12 ve mezun gruplara sınavlara hazırlık ve destekleme çalışmalarının yapılmasını öngörmüştür. Bu uygulama diğer grupların kendilerini yetiştirmesi ve sınavları hazırlanması konusunda eksik bırakılmasına sebep olacaktır. Bu uygulama ile ara sınıftaki öğrenciler özel ders ve etüt merkezlerine mahkum edilmiştir. Bakanlığı ortaya koyduğu bu tavır ile yoksul aile çocuklarının kendilerini geliştirme, daha iyi eğitim alma hakkını ve  kamusal eğitimi yok sayan bir tutumdur. Bu tutum kabul edilemez.

    Her geçen gün eğitimin bilimsel içeriklerden ve kamusal anlayıştan uzaklaştırılarak gerici içerikler ve paraya dayalı bir eğitim hizmeti çalışması devam ederken, eğitim sistemimizin kronikleşmiş sorunları da devam etmektedir.

   Eğitim kurumlarımızda bakanlığımızın yanlış atama takvimi sebebiyle hala eksik yönetici kadroları bulunmaktadır. Eğitim kurumlarını yeni bir eğitim öğretime hazırlandığı süreçte idari kadroların boş bırakılması ve atamaların ekim ayı sonuna bırakılması büyük bir eksikliktir.

    İdari kadroların boşluğunun yanı sıra birçok kurumumuzda yeteri kadar ve hatta bazılarında hiç yardımcı hizmetli bulunmamaktadır. Eğitim kurumlarının eğitim öğretime hazırlandığı bu süreçte böyle bir ihmal kabul edilemez. Bakanlığın yıllardır bu durumu görmezden gelerek kadrolu istihdam yerine toplum yararına çalışma projesi adıyla güvencesiz personel alımına devam etmesi kabul edilemez. Okullarımızın açılacağı 11 Eylül günü typ çalışanları ancak işbaşı yapabildi. İlçemizde onlarca ihtiyaç bulunmasına rağmen sadece 67 çalışanın görevlendirilmesi sağlıklı temiz eğitim ortamlarının yaratılmasında da büyük bir eksikliktir.

    Bu yıl yapılan yeni düzenleme ile Eğitim Sen in savunduğu gibi ücretsiz ve zorunlu hale getirildi. Ama yine birçok eksiklikleri ile birlikten yapılan bu değişiklik yeni sorunları da beraberinde getirdi. Anaokulu ve anasınıflarında daha önce alınan ücretler ile birçok yardımcı personel çalışmaktaydı. Şimdi bu sınıflar da yeterli personel sağlanamadığı için öğrencilerin öz bakım becerilerine, beslenme ve hijyenlerine destek olacak personel  maalesef ki yok. Bu kurumlarda çalışan okul öncesi öğretmeni arkadaşlar oldukça zor durumda ve işlerini yapamaz noktaya gelmiş haldeler.

    20 yılı aşkın süredir ülkeyi yöneten siyasi iktidarın plansızlığından kaynaklı olarak birçok eğitim kurumu çalışanları ve öğrencilerimiz mağdur edilmiştir. İlçemiz de depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkımları yapılan eğitim kurumları inşaatı hala tamamlanmamışken, ilçemizde aynı gerekçeyle 5 eğitim kurumunuzda boşaltılmış başka okullara nakledilmiştir. Bu kurumların öğrencileri eski Türkiye dedikleri günlerdeki gibi ikili eğitim yaparak eğitim-öğretim faaliyetlerini devam ettirecektir. Öğrencilerimizin üstün yararlarını düşünerek bu çalışmaların hızlandırılmasını güvenli eğitim ortamlarının bir an önce hazırlanmasını sabırsızlıkla bekliyoruz.

   Okulların açılmasıyla birlikte yıkım ve güçlendirme çalışmaları için boşatılan ve ikili eğitime geçen eğitim kurumu çalışanlarının, öğrenci ve velilerin çilesi de başladı. Yenicami mahallesine ortaokul olarak yapılan binaya taşınan Adnan Menderes Mesleki ve Teknik Anadolu lisesi ve Cafer Efe Mesleki ve Teknik Anadolu lisesinin eğitim faaliyetleri sabah 08:00 de başlıyor gece 21 :00 sona eriyor. Bu şartlarda yapılan eğitimin ne kadar fayda sağlayacağım umarım karar alıcılar düşünmüştür. Söke halkının bağışları ile yapılmış Mimarlık Fakültesi binası neredeyse bomboş atıl halde dururken yüzlerce öğrenci ve eğitim emekçisine bu çile niçin reva görülüyor. Mimarlık Fakültesi binasının bu iki liseye verilmesi halinde Behiye Hanım Orta Okunda, Ali Rıza Efendi İlköğretim okulunun devam ettirdiği ikili eğitimde sona erebilir ve 4 eğitim kurumumuz rahat bir nefes alabilir diye düşünüyoruz.

  Bu yapısal sorunlar devam ederken eğitim emekçilerinin itibarsızlaştırılması ve yoksulluğa mahkumiyeti devam etmektedir. 6. dönem toplu iş sözleşmesi sürecinde kamu emekçileri ve emekliler için 2024 2025 yıllarını kapsayan sözleşme yetkili sendikanın uzlaşması ile sona ermiştir. Sergilenen sözde TİS sürecinde yine kamu emeklileri ve emekliler umduğunu bulamamıştır. Hakem heyetinin siyasi iktidardan yana aldığı tavır ile 2024 için%15 artı %10 2025 için%5 artı %5 olarak belirlenen zam oranları Maalesef ki Merkez Bankası’nın enflasyon beklentilerinin dahi altında kalmıştır. Bu şartlarda çalışan Kamu emeklerinin sağlıklı bir yaşam sürmesi beklenemez.

    Özellikle Milli Eğitim Bakanlığı’nın yıllardır sürdürdüğü ücretli öğretmenlik uygulaması ile çalışan eğitim emekçileri bu sözleşme sonrasında asgari ücretin altında ücret almaya mahkum edilmiştir.

    Ülkemizde hane halkının eğitime ayırdığı payın her geçen yıl arttığı bu süreçte, yükselen enflasyon sebebiyle vatandaşların çocuklarının nitelikli bir eğitim alması için yaptığı harcama daha da artmıştır.

   Bu neden ile öğrencilerimizin eğitim kurumlarında nitelikli kamusal bilimsel bir eğitim alma imkanı her geçen gün azalmaktadır. Eğitimden ayrılan öğrenci oranları bunu bize açıkça göstermektedir.

   Eğitim Sen olarak eğitim sistemimizde, eğitim kurumlarımızdaki sorunların farkındayız. Bunların çözümünde söz sahibi olmak adına elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz.

Eğitim Sen olarak biz var oldukça bilimsel, laik, demokratik, ana dilinde kamusal eğitim mücadelemiz devam edecektir.” ifadelerine yer verdi.

# Söke

13 Eyl 2023 - 09:24 Aydin/ Söke- Eğitim

Muhabir  Yaşar Başkurt


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Söke Ekspres Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Söke Ekspres Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Söke Ekspres Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Söke Ekspres Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.