Asgari Ücret Meselesi

Son bir aydır kıyametleri koparıyoruz. Yok, asgari ücret şu kadar olmalı da, o kadar yetmez, bu kadar olmalı da… Kimi kesimlerin çok fazla bulduğu rakamlar bazı kesimler tarafından adeta küçümsenerek çok az bulundu.. Gerek siyasi partiler, gerekse sendikalar kendilerine göre ölçüler belirleyip ücret tespitleri yaptılar. Sonunda ücret belirlendi. Sayın Cumhurbaşkanı çıkıp 2023 yılında uygulanacak asgari ücreti açıkladı: Net ücret 8506 TL olacakmış.

Bu rakamı hangi bilimsel ölçülerle buldular, bilemiyorum. Açıklama yapılırken yetkili sendika masada yoktu.  Aslında Tayyip Beyin bir tarafında işveren temsilcisi otururken diğer tarafında da işçi temsilcisi olacaktı ve rakamın bir mutabakatla tespit edildiği kamuoyuna bildirilecekti. Olmadı, işçilerin yerine Çalışma Bakanımız fotoğrafı tamamladı.

***

Öncelikle bu rakamın nasıl bulunduğunu merak ediyorum. Yani %54 ya da %55 zam hangi bilimsel verilerin ışığında tespit edildi? İşçinin ihtiyaç ve gereksinimleri mi hesaplandı, yoksa işverenin imkanları  mı?

Açıklamadan önce Asgari Ücret Tespit Komisyonu sanırım üç defa toplandılar. Bu toplantılar neden yapıldı ve neler konuşuldu? Sonuçta rakamı belirleyen de, açıklayacak olan da Sayın Cumhurbaşkanımız olduğuna göre böyle toplantılarla ülke gündemini meşgul etmeye ne gerek  vardı?

Bu rakam belirlenirken olası bazı sonuçları hesap edilip dikkate alındı mı bilmiyorum. İşverenler üzerine yeni bir maliyet yükü bindi. Çünkü ülkemizde çalışan kesimin en az yarısını asgari ücretle çalışanlar oluşturuyor. Bunların vergisi, sigorta primleri…

İşverenler işçi çıkarmaya, ticaret erbabı ürünlerine zam yapmaya başladılar. Devlet bile ürünlerine zam yapıyor ve de yapacak.

Ev sahipleri ayrı hesaplar peşindeler. Onlar da zamlara ilave zam yapmanın planlarını yapıyorlar. İster istemez de soruyoruz; ne olacak bu milletin hali?..

***

Şimdi bir de emeklilerin durumu var. Galiba Ocak ayına kadar da emekli maaşlarını konuşacağız. En düşük emekli maaşı neredeyse asgari ücretin üçte birine inmiş durumda. Şimdi, asgari ücretin bile tartışıldığı, bazılarınca az bulunduğu bir durumda bu emekli  ne yapacak, nasıl geçinecek?..

Geçtiğimiz günlerde emekli öğretmen bir kardeşimiz paylaşmış; en üst dereceden emekli  olmasına rağmen maaşı asgari ücretin çok altında kalmış.

Sanırım Türkiye’de emekli  sayısı on milyonun üstünde. Açıklanan asgari ücretten sonra hepsi de belli bir beklenti içine girdiler. Altı aydan daha az bir süre sonra da ülke seçime gidiyor. Üstelik milletvekilleriyle birlikte ülkeyi tek başına yönetme erkine sahip  Cumhurbaşkanı da seçilecek. Sayın Erdoğan toplumun nabzını tutabilen, kamuoyu anketlerinden sonuna kadar yararlanabilen bir siyaset insanıdır. Mutlaka bir değerlendirme yapıp emeklilere de TÜİK enflasyonunun üstünde bir maaş ayarlaması getirecektir.

Neyse, belki de bir emekli olarak  benim canım böyle istiyor.