Son günlerde Golf Tesislerini yeniden gündemime alacağımı ifade etmiştim. Benim ele alıp da sonlandıramadığım tek konu bu olmuştu. Onlarca yazı yazmış, suçlamalar getirmiş, mahkemelere kadar gitmiş ama bir sonuç alamamıştım. Ama usanmak ve umutsuzluğa kapılmak yok. Hani Ak Partili dostlar diyorlar ya; “durmak yok, yola devam” diye, ben de bu konuda bir sonuç alana kadar durmayacağım. Bugünden itibaren bu konuyu nasıl gündeme aldığımı anlatacağım.
Yıllar önceydi, o zamanlar Belediye Başkanımız Sayın Necdet Özekmekçi Beyefendi idi. Bir gün beni yine o zamanlar meclis üyesi olan bir hanımefendi arayarak bir gün sonra yapılacak olan Belediye Meclis toplantısında bu golf tesislerine imar ruhsatı konusunun görüşüleceğini duyurdu. Aslında bu konu o kadar da ilgimi çekmemişti. Yani, ha beş yüz ev yapılmış, ha bin tane, bunu o kadar önemli bulmamıştım. Yine de toplantıya gittim. Daha toplantının başında Belediye Başkanımız golf tesislerinin vermiş oldukları dilekçeyi geri çektiklerini, yani imar artışından vazgeçtiklerini söyleyerek o maddenin gündemden çıkarıldığını ve görüşülmeyeceğini söyledi. Orada beş yüz kadar konut bulunduğunu ve bu sayının artmayacağını öğrenmiş olduk.
O toplantıdan sonra bu golf işine merak sardım. Çeşitli kişilerle konuştum. Sosyal medyada araştırmalar yaptım…. Bu yatırımı en içten ve en heyecanlı olarak savunanların başında devrin belediye başkanı geliyordu. Öyle heyecanla anlatıyordu ki, biz de can kulağıyla dinliyorduk.
Golf sporu milyarderlerin sporuydu. Söke’ye talih kuşu konmuştu. İlçemize dünya milyarderleri gelecek ve döviz bırakacaklardı. Esnafımız ihya olacak, Söke zenginleşecekti. Bu anlatılanları dinledikçe hayaller kuruyorduk. Ayaklarında golf pantolonlarıyla dünya milyarderlerini Çarşamba pazarında karnabahar ya da sarmaşık alırken hayal ediyor, pazarcı esnafının mutluluğunu düşünüyordum.
Yalnız, araştırdıkça başka konular önüme gelmeye başlamıştı. Bu golf tesisleri su düşmanıydı. Zaten başka ülkelerde yasaklar başladığı için bu yatırımlar bize gelmeye başlamışlardı. Temiz su rezervleri bizim en azından on katımız olan Amerika Birleşik Devletleri golf yatırımına izin vermiyormuş. Keza, önceleri golfçülerin cenneti olan İspanya da bu yatırımları yasaklamış. Ancak İngiltere gibi yılın en az 300 günü yağmur alan ülkelerde yasak yokmuş.
Bu yasakların sebeplerini de araştırdım. Efendim, bitkiler herkesin bildiği gibi yaprakları marifetiyle beslenirler. Kökleriyle aldıkları su ve besinleri güneş ışığıyla yapraklarında özümleme yapıp besin haline getirirler. Yani yapraklar olmazsa beslenemezler. Halbuki golf sahalarındaki çimlerin sürekli biçilmeleri gerekir. Golf topunun sağlıklı hareket edebilmesi için bu gereklidir. İşte bu nedenle de çimlerin beslenebilmeleri için aşırı miktarda kimyasal maddeler kullanılır. Bu kimyasallar su ile süzülüp yeraltı su kaynaklarına karışarak temiz suları kirletirler.
Sevgili okuyucu, golf tesislerinin bulunduğu yer aslında temiz su kaynakları bakımından zengin olan bölgemizdir. O kaynakların kirletilmesi elbette ki kabul edilebilecek bir durum değil. Bu konuyu dile getirmeden önce o tesislerin yöneticileriyle de görüştüm. Ya safa yatmışlardı, ya da verdikleri zararın farkında bile değillerdi. Yetkili hanımefendi öyle bir laf etti ki, şaşmamak elde değildi.
“Bakın, bizim uyguladığımız kimyasallar zararlı değil. Aynılarını zeytin ağacına da verdik, diğer ağaçlardan daha güzel gelişti…”
Cehalet mi desem, kandırmaca mı desem,,,
Zeytin ağacını geliştirir elbette. Çünkü o kimyasallar bitkileri geliştirip beslemek için hazırlanmış. Ama insan ve hayvanlarda aynı etkiyi yapmaz ki.
Bu tesislerde yapılan, bir bağış toplantısında bu konuyu belediye başkanımıza da ilettiğimde bana Söke Ovasında da kimyasallar kullanıldığını söyleyerek golfçüleri masum göstermeye çalışmıştı. Halbuki burada kullanılan kimyasallar ovadakinden birkaç kat daha fazla olmasının yanında, ova bizim tatlı su rezervlerimizin olduğu yer değildi. Buraları ise su kaynaklarının yoğun olduğu bölgemiz.
Bu konuya devam edeceğim.
Yorum yazarak Söke Ekspres Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Söke Ekspres Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Söke Ekspres Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Söke Ekspres Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Söke Ekspres Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Söke Ekspres Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Söke Ekspres Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Söke Ekspres Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.