Katil

     İkiside karşılıklı yalan söylemeyi sürdürdüler. Yaşar, hanımının yüzüne baktıkça onun aldatmasını bir türlü içine sindiremiyordu. Titremesi artmaya başladı. Hanımı, “doktora gidelim mi? Diye sordu, Yaşar gerek yok birazdan geçer,” diye geçiştirdi. Dilinin ucuna gelirdi,” sen beni niçin aldatıyorsun?” diye sormayı kendine yediremiyordu. Çok gücüne gidiyordu. Derken düşüncelere daldı:” ben bunun intikamını nasıl alırım? Ne yapabilirim? Öldürsem, hayatım mahvolacak, bu genç yaşımda hayatım kararacak. Annem ve babam üzüntüden kahrolacak, belkide kahırdan ölecekler, fakat ben böyle yaşayamam,” diye uykuya daldı, Ayşe yatağa yatalım diye seslendi, uyumuş gibi yaptı, duymamazlığa getirdi. Hanımı üstünü yorganla örttü sonrada yatmaya gitti. Yaşar sabaha kadar uyuyamadı. Sabahleyin kahvaltıdan sonra çalışmaya gitti.

     İş yerinde beğni karısının aldatmasında olduğu için kendine işe veremiyordu. İş arkadaşlarıyla şakalaşan Yaşar, durgunlaştı. Arkadaşlarıyla eskisi gibi davranmıyordu. Arkadaşların bazıları aralarında:” Yaşar’da bu değişikliğin sebebi nedir?” Diye konuşuyorlardı fakat kimse cesaret edemiyordu. Aralarından elli yaşını geçmiş bir arkadaşlarını araya koydular:” Abi Yaşar’ın bu durumunu bir sorsan?” Diye görevlendirdiler. İşyerinde öğle yemeğini yedekten sonra Halil, Yaşar’ın yanına geldi:” Yaşar, seninle beş dakika konuşalım mı diye sordu?”  Beraberce atölyenin arka tarafına gittiler. Halil:” Yaşar kardeşim sende bir durgunluk var, eski neşenden hiç eser yok. Eğer bir derdin varsa bir abin olarak bana anlatabilirsin!.”

    Yaşar anlatmakla, anlatmamak arasında kaldı. Anlatmaya karar verdi, başını öne eğdi, ağlamaklı, kısık sesiyle:” Halil abi, karım beni aldatıyor,” dedi ve hıçkırıklarla ağlamaya başladı. Başka bir şey söylemedi. Halil:” Bu sana yapılırmı? Yazıklar olsun! Senin gibi birine böyle yaparsa başkasına ne yapmaz?” Dedi ve beraberce atölyeye doğru yürümeye başladılar. Halil Beyin yüzü asıldı. Öyle üzüldü ki kendini yaşlanmış hissetti. Halil, Yaşar’ın gözyaşlarını sildi. Atölyeye geldiler, Halil motor tamircisi olduğu için kendi yerine, Yaşar elektrik atölyesine girdi. Halil Beyin arkadaşları:”Ne konuştuklarını sordular? 

    Halil:” Karısı Yaşar’ı aldatıyormuş!” deyince. Arkadaşları ne diyeceklerini bilemediler. Üzülseler neye yarar. Kimsenin sesi çıkmadı. Derin düşüncelere daldılar. Herkesin düşünceleri ayrıydı. Kimse Yaşar’ın yanına gelip bir şey söyleyemedi. Böyle sevilen birine nasıl böyle yapılır? Bir başka birine yapılsa belki de bu kadar üzülmezlerdi belkide!

    Yaşar iş çıkışı eve gelse de, eskisi gibi Ayşe ile konuşmuyor, onunla ilgilenmiyordu. Eşine yatağa davet etse yanına gitmiyor, oturduğu divana kıvrılıp yatıyordu. Eve pazar masraf parası bırakmamaya başladı. Ayşe birgün:” Para bırakmıyacakmısın, masraf almayacak mıyım?” Diye sordu. Yaşar:” Sen de apartman yıkamaya git, para kazanmaya başlasan daha iyi olur,”deyince, Ayşe:” Beni kaç yıldır çalışmama izin vermedin, ben seni bakarım dedin. Şimdi ne oldu para vermez oldun, ne yapmak istiyorsun?” diye sorunca. Yaşar:” Bundan sonra böyle, işine nasıl geliyorsa!” Dedi. Dilinin ucuna geldi;” sen beni başka bir erkekle aldatıyorsun diyemedi. Sustu. Ayşe yakın komşuların apartman temizliklerine gidiyordu. Oradan kazandığı parayla masraf alıyordu, evin masraflarını karşılıyordu.

    Aldatma olayı aklından çıkaramıyor, sürekli düşünüyor, ağlıyor, yumruğunu yere vuruyordu. Takip olayından bir ay geçti. Bir ay içerisinde on yıl ihtiyarlamış gibi, yanaklarında kıvrımlar meydana geldi. Gözlerinde görme sorunları başladı; yazıları tam görememeye başladı. Sağlıklı düşünemez olmaya başladı. İş yerine bile dalgın ve düşünceli gelip gidiyordu.

     O gün iş yerine giderken karar verdi:” Bu gece Ayşe ile konuşacağım. Aldatmanın sebebini soracağım?” O gün nasıl çalıştı bilemedi, akşam bir türlü olmak bilmedi. Eve geldi. Yemeklerini yediler, çaylarını içtiler. Yaşar:” Ayşe karşıma otur, soracaklarım var? Dedi. Ayşe’de şaşkınlık kısa durum oldu. Kaç gündür konuşmuyorlardı. Ayşe:” Yorgunum, biraz sonra yatacağım.” Yaşar:” Bende yorgunum, önemli olmasa seni rahatsız etmem.” Deyince Ayşe divanın diğer tarafına oturdu. Yaşar:” Hatırlarmısın, bir gün öğleden sonra beni evde otururken bulmuştun, hatta şaşırmıştın. Hastayım demiştim, kanepenin önüne kusmuştum. Doktara gidelim mi diye sormuştun.” Ayşe:” Hatırladım.” Yaşar devamla:” ben o gün seni takip ettim. Anayolda kırmızı taksiye bindiniz, şehir dışına yakın sarı boyalı, iki katlı bir eve beraber girdiniz. Bir tek soru soracağım? Beni bir başka erkekle kandırdın? “ Sorunca Ayşe başını öne eğdi:” Özür dilerim, yaptım eşşeklik, beni affet,” dedi. Yaşar:” Hani severek evlenmiştik. Beni çok seviyordun, ne oldu da, başka bir erkek buldun. Mademki geçinmeye gönlük yok, mahkemeye gidip boşanırdık, sevgin azalmış olabilir, sakat biriyle olmak istemeye bilirsin, ama sen ne yaptın, beni aldattın. Yazıklar olsun sana. Benim gururumla oynadın. Beni pezevenk yaptın. Ben sakat olabilirim, benim de bir gururum var,” dedikten hırsından ağlamaya başladı. Ayşe kalktı yatak odasına gitti.

     Yaşar iş çıkışı eczaneden güçlü uyku hapı aldı. Yemek yedikten sonra çay içmeye başladılar. Çaydanlık ocağın üzerinde duruyordu, sıcaklığını koruması için. Yaşar ilk bardağı aceleyle bitirdi. Ayşe hanımın bardağı doldurmaya gittiğinde, cebinden hapı çıkardı, Ayşe’!nin bardağına içine attı karıştırdı. Ayşe, doldurduğu bardağı getirdi Yaşar’ın önüne koydu, bardağında kalan çayı içti. İkinci bardaktan sonra “benim çok uykum geldi, yatmaya gidiyorum,” dedi ve gitti. Yaşar, mutfaktan ekmek bıçağını aldı, yatak odasına gitti, Ayşe sırt üstü yatıyordu. Ekmek bıçağını havaya kaldırdı:” beni aldatmak neymiş,” dedi ve tam kalbine sapladı. Salona geçti, telefonundan polise aradı.” Ben karımı öldürdüm,” dedi, telefonu kapattı. Polise beklemeye başladı. Polis geldi. Yaşar’ı tutukladı. Cinayetten yargılandı ve yirmi beş yıl cezaya çarptırıldı, şimdi yaptığına pişman olmadan cezaevinde yapıyor.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Yaşar ÖRKELİ - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Söke Ekspres Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Söke Ekspres Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Söke Ekspres Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Söke Ekspres Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.