Kahramanmaraş'tan Mektup Var

Sanatımıza ve kültürümüze emek veren değer veren sanat ve kültür dergilerini yıllardan beri okuyor ve onları izliyorum. Dergiler benim için bir okuldur diye düşünüyorum. Tanınmış fikir ve düşünce adamı Cemil Meriç bir sözünde şöyle diyordu: Dergiler insanlar arasında bir köprü gibidir, onları birbirlerine ulaştıran, bağlayan bir köprü gibi görevini yapar” diye vurgular. Gerçi günümüzde pek mektup yazan da kalmadı, mektubun zamanı geçti diyenler de vardır.  Ancak ben buna pek katılmıyorum. Mektuplar bir yerde bir tarihi belgedir. Ben halen eşe, dosta ve yakınlarıma mektuplar yazarım. Arşivimde 100 den fazla sanat ve edebiyatla ilgili mektuplar vardır. İlerde zaman elverirse  “Dostların mektuplarıyla Yaşamak”  adında bir eser çalışmam bile vardır. Sanat ve kültür dünyamızda mektupların ayrı bir yeri vardır. 

Bana Ankara’dan gelen “Özgür Sanat” üç aylık kültür sanat dergisi (Yıl:4, Sayı 26 - Nisan- Mayıs, Hazdan 2023 ) sayısında editör Arzu Kök’ün vermiş olduğu habere göre gelecek sayının ( yani gelecek 27.Sayısında ki dosya konusu mektup olduğunu bilgi veriyorlar. Özellikle Özgür Sanat’ın mektup konusuna bir kapı açtıklarına sevindim. Ben de bu konuda bir şeyler yazarak katkıda bulunmak istiyorum.

Masamın üzerinde bulunan ve zaman zaman zevkle okuduğum bir kitap vardır. Prof. Dr. Sami Sakaoğlu’nun “Dostlara Mektuplar”( Kömen yayınları arasında çıkmıştır, 1. Baskı 2010-Konya). Sayın Sami Sakaoğlu kitabının Öz Söz ‘ünde şöyle yazıyor: “Mektup ve Kitap” denilince aklımıza neler gelmeyecek ki… Mevlâna’nın Mektubatı’ndan Alphonse Daudet’nin Değirmenimden Mektupları’na kadar pek çok kitabı hatırlayacaksınız elbette. Bunları yazdıktan sonra  Hüseyin Rahmi Gürpınar, Halide Edip Adıvar,  Reşat Nuri Güntekin, Namık  Kemal, Ziya Gökalp Atatürk, Yakup Kadri ve Kemal Tahir’i de  anıyor. Bunları mektup konusunda bilgi verdikten sonra Prof. Dr. Sami Sakaoğlu’nun Erzurum Manilerden bir dörtlüğünü de mektup konusunda sevilen bir maniyi de örnek veriyor:

Mektubun dili vardır,

Dilinin teli vardır,

Tez gidip tez gelesen,

Dünyada ölüm vardır.

Mektup konusunda halkımız tarafından zaman zaman köy odalarında söylenen sohbetler arasında söylenen maniler vardır. Ben de bunlardan birkaçını sizlere sunmak istiyorum:

Mektup yâri  buldu mu

Yâr elin aldı  mı

Mektubum okununca

Oh diyerek güldü mü?

             ***

Mektup yazdım dört köşe

Mektuba nişan düşe

Mektup eline geçse

Aklın perişan düşe

            ***

Mektup yazdım acele

Al eline hecele

Mektup vekilim olsun

Al koynuna gecele

             ***

Elif’i kov, Be’yi yaz

B’yi kov’ da Te, yi yaz

Mektup yâre gidecek

Aman kâtip iyi yaz

             ***

Mektup yazdım karadan

Dağlar kalksın aradan

Mektup baş olmuyor

Kavuştursun Yaradan

                  ***

Mektup yazdım yaz idi

Kalemim beyaz idi

Biraz daha yazardım

Mürekkebim az idi…(2)

Mektup mânileri bir hayli çoktur, aslında Mektup Mânileri başlı başına bir araştırma konusudur.  HAGEM eski Genel Müdürü araştırmacı yazar Sayın Nail Tan’ın bu konuda bir hayli araştırmaları vardır. Bunlar İbrahim Aslanoğlu’nun çıkardığı Sivas Folkloru Dergisi, sayı 35, yıl 1975’ te adı geçen dergide izlenebilir. 

----------

Yazımız devam edecek

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Abdülkadir Güler - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Söke Ekspres Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Söke Ekspres Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Söke Ekspres Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Söke Ekspres Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.