Fransa Hakkında Birkaç Tespit

Fransa’da sokaklar bir türlü sakinleşmiyor. Özellikle başkent Paris’te sokak hareketlerinin protesto sınırlarını aştığına tanık oluyoruz. Ortada polis tarafından öldürülen bir genç insan da var.

Sevgili okuyucu, dikkat ettiyseniz, Avrupa’da bu türlü sokak gösterileri olduğunda bu hareketlerin merkezi mutlaka Fransa oluyor. Bunu sadece demokrasi aşkıyla, ya da Fransız İhtilalinin başlangıç yeri ve merkezi olmasıyla açıklamak elbette mümkün değil.

Bana göre Fransa’da bu türlü olayların sık ve yoğun olarak yaşanması o ülke nüfusunun demografik yapısıyla alakalı. Bakınız, o ülkeye defalarca gittim. Özellikle de karayoluyla Almanya’nın Kehl  sınır kapısından Strasbourg’a geçiyordum. O sınır iki ülkeyi kıyaslamak için o kadar güzel bir örnek ki…

Bir tarafta kuralların hakim olduğu, insanların adeta birer makine gibi  hareket ettiği, kuralların dışına kimsenin çıkmadığı, çıkanların ise hem kolluk kuvvetleri, hem de en yakınındakiler tarafından anında uyarıldığı bir kent ve bu kentin sakinliği, dinlenmişliği… Diğer tarafta ise adeta kuralsızlığın kural haline geldiği, çok güzel ama çok karmaşık bir şehir.

Bakınız, bir gece yarısı aracımla Strasbourg’un en büyük meydanlarından birinde kırmızı ışıkta beklerken arkamdan bir araç hızla yaklaştı. Işıklarıyla işaret ederek yürümemi istedi. Lamba halen kırmızı olduğu için aldırış etmedim. Sürücü sağ tarafımdan kaldırıma çıkarak yanımdan geçip gitti. Geçerken de eliyle bana kaba bir işaret yapmaktan geri durmadı.

***

İlk seferinde bu türlü davranışlara çok şaşırıyordum.  Öyle ya, Fransız halkı zarafeti ve nezaketiyle bilinir. Fransızcayı dinlerken de, anlamasanız bile bir müzik dinler gibi keyif alırsınız. Yemek yemekten beşeri ilişkilere kadar pek çok konuda kurallar oluşturup dünyaya kabul ettiren bu insanlar nasıl böyle kaba ve kuralsız olabiliyorlardı?..

İşte burada işin sırrı ortaya çıkıyor. Fransa’nın büyük kentleri adeta yabancı istilası altında. Eski sömürgeleri olan Kuzey Afrika ülkelerinden gelenler hem çalışma hayatında, hem de sosyal hayatta ne yazık ki kuralsızlığı egemen kılmayı başarmışlar.  Nerede bir yanlış  görseniz ardından ya Cezayir, ya Tunus gibi ülkelerden gelen göçmenler çıkıyordu. Yani Fransa bir anlamda sömürgecilik günlerinin bedelini ödüyordu.

Bu arada son derece yetersiz olan iç güvenlik teşkilatlarından da söz etmek isterim.  Orada da bizde olduğu gibi polis ve jandarma var. Yalnız bunların yetki alanlarını tam olarak anlayabilmiş değilim. Bir tek şeye tanık oldum; sözünü ettiğim Kuzey Afrikalı göçmenler polisi gördükleri zaman adeta nanik yaparken jandarmadan çok çekiniyorlardı.

***

Son söz; aslında misafirler misafirliğini bilip de yaşadığı ülkenin kurallarına saygılı olmalı değil midir? Onlar da Fransa’da yaşamak için ülkelerini bırakıp gelmelerine rağmen geldikleri ülkenin kurallarına saygı gösterip uymak yerine kendi ülkelerinin kuralsızlığını Fransa’ya taşımayı tercih ediyorlar. Aynen bizim ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyeli ve Afgan kaçkınlar gibi…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ali Sarayköylü - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Söke Ekspres Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Söke Ekspres Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Söke Ekspres Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Söke Ekspres Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

01

Kenan Özcan - Kendi ülkelerinde Fransa'nın yaşattığı sömürü ve travmalarları fransaya taşıyan yabancılarla; bizdeki sığınmacıları bir tutmanızı anlayamadım. Bizdeki mültecilere devletimiz ne kötülük yaptı ki bizden rövanş almaya çalışsınlar ? Kültürel uyuşmazlık ve çatışmalar pek tabii ki olabilir. Doğu ve güneydoğudan batı illerimize göç eden vatandaşlarımızla yaşanan kültürel uyumsuzluklar gibi....

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 05 Temmuz 11:16