Söke Birkaç Yüz Kişiden İbaret Değil

En son söyleyeceğimi en baştan söyleyeyim de kimseyi yormayayım.

Nasıl olsa yazının tamamını okumayıp yarıda bırakacak, anlamak istediğini anlayacak, ya da kendi fikrinden başka kimsenin fikrine önem vermeyip, nezaket göstermeyenler olacaktır.

Onlar için bu yazının özeti şu:

Şu anda Söke’de oldukça pozitif ve enerjisini sahaya yansıtan bir belediye ekibi var.

Bu Söke’nin uzun zamandır özlediği ve beklediği bir şeydi.

Söke’nin biriken sorunları için hem planlama tarafında, hem de saha ekiplerinin çabalarıyla sahada bu enerji görmek, ilçemizde olumlu bir hava oluşturdu.

Buraya kadar her şey güzel.

Mevcut ekibe ilave edilen arkadaşların da, eski yönetimde var olup, sıralaması ya da görev yeri değişen yönetim ve çalışma ekibinin de heyecanını hissedebiliyoruz.

Hatta bu heyecan ve sahada problemleri biran önce çözme isteğinin, bazen olması gerekenin üzerinde bir reaksiyona dönüştüğünü de görüyor, izliyoruz.

Bu heyecanı ve anlık “iyi niyetli olduğuna inandığım” reaksiyonları sosyal medya üzerinden an ve an takip ediyoruz.

İşte tam bu noktada kantarın topuzu biraz da olsa kaçıyor.

Alkışın da, tebriklerin de, eleştirinin de tozu dumana kattığı bir kakafoni* oluşuyor sosyal medya üzerinde.

İşi, yapılanları parlatmak, gündemde tutmak olan bir kesim çılgınca alkışlayıp, büyük puntolarla, fotoğraflarla, sözlerle yapılan hizmetleri gündeme getirirken, bir kesim hiçbir şey yapılmıyormuş tavrını sürdürüyor.

Bunların ikisi de doğru ve sağlıklı şeyler değil.

Söke bu denli hizmete ihtiyaç duyar hale getirilmişse, kendi görev alanlarında görevini yapmamış ve sorunları biriktirmiş olanların şapkalarını önüne koyup düşünmeleri gerekir.

Bugün Söke’nin dört bir yanında biçile biçile bitmeyen otları Sökeliler hobi olsun diye ekmediler.

Herkesin kanun ve kural tanımadan kafasına göre sağa sola dökmesine izin verilen çöp ve moloz yığınları bir gecede oluşmadılar.

Arabalar bir gecede keyfe keder kaldırımlara, “Park yapılmaz” levhalarının altına, caddelerin, sokakların en olmadık yerlerine park etmeye başlamadılar.

Sinekler, sivrisinekler turistik bölge olduğumuz için Söke’yi tercih etmediler.

Logarlar ve su birikintileri, sazlıklar, kargılıklar Söke’ye dışarıdan ithal edilmediler.

Sokakta yaşayan canlılar yaz tatili için ilçemize gelmediler.

Hepsi buradaydı, hepsi doğal süreçleri ve takvimleri içinde gereken çalışmayı bekliyordu.

Yapılmayan ve biriken çalışmaların, “parklar, çocuk oyun sahaları, caddeler, kaldırımlar, çöp, moloz, yabani ot, sinekle mücadele, keçi ve sokak hayvanları gibi” rutin ve belediyecilik hizmetlerinin olmazsa olmazları ne yazık ki o takvimin işletilmemesi yada işletimemesi nedeniyle bugün bu kadar görünür hale geldi.

Kısaca Söke’nin “rutin” belediyecilik hizmetlerinin hızlı ve yerinde çözüm yaklaşımı ile bertaraf edilmeye çalışılması çok doğru bir yaklaşım.

Fakat bu zaten böyle yapılır, böyle yapılmalıdır.

Söke’nin cadde ve sokaklarını, gece gündüz ve değişik zaman dilimlerinde yaya veya araçla gezip, varolan sorunların da, mevsimsel olarak gelişebilecek olası sorunların da önceden tespit edilmesi, çözüm oluşturulması belediyenin asli görevleri arasındadır.

Söke yıllardır terk edildiği hissine kapılmakta haklıdır.

Fakat bunun sorumlusu tek başına Söke ya da Sökeliler değildir.

Kısaca toparlayacak olursak; Söke Belediyesi yeni bir sinerji yakaladı.

Bu sinerjiyi ve taze ekip ruhunu sahaya yansıtmaya da kararlı görünüyorlar.

Bize düşen, yapılanları abartarak, gereksiz alkış yükselterek veya negatif bir hava oluşturarak heves kırmak olmamalı. Aşırı abartılı, takdir teşekkür de, en az yersiz ve gereksiz eleştiri kadar tehlikelidir.

Bunu yapanlar Söke’ye bilinçli ya da bilinçsiz olarak zarar verirler.

Söke’nin abartıya şova ihtiyacı yok.

Herkes üzerine düşeni yapacak.

Kimse “Nasıl olsa belediye temizler” mantığıyla elindeki çöpü, molozu, kirli suyu veya herhangi bir şeyi sağa sola atmayacak, Söke’de yaşamanın, kent hayatının bir disiplini olduğunu kavrayıp, her türlü davranışını buna göre ayarlayıp, uygulayacak.

Denetleyenler de, canları istediğinde değil, 7 gün 24 saat şehirde kuralları herkese eşit olarak işletecekler.

Resmi sosyal medya hesapları üzerinden yapılacak açıklamalar da buna dahil.

Çünkü görüyoruz ki, resmi sosyal medya kanalları üzerinden yapılan kısa açıklamalar, yerel ya da ulusaldan gelen tepkiler sonrası yeni bir açıklamaya ya da revizyona ihtiyaç duyuyor.

Bu da vatandaşın kafasında soru işaretleri oluşturuyor.

Hızlı olmak, hızlı çözüm üretmek, sahada biran önce problem çözme isteği taktir ettiğimiz bir şey.

Fakat öncesinde yapılacak planlamada da, sorunun öncesi ve sonrası senaryolarının da birkaç süzgeçten geçirilmesinde büyük fayda var.

Kısaca Söke üzerindeki ölü toprağını atmak için ayağa kalktı diyebiliriz.

Rutin hizmetlerle başlayan sahada görünürlük ve iş bitirme gayretlerini, bundan sonra tüm ekiplerin sorumluluk alanlarında ileriye dönük kalıcı ve güzel projelerle taçlandırılması şart.

Söke bir başka ilçeye benzemez.

Söke’nin ilerlemesi için “çalışmak, çalışmak, çalışmak” gerekir. Bunu yaparken de, kişisel beklentilerden uzak, şehrin geride kaldığı tüm alanlarda “ileri taşıyacak lokomotif güçleri” potada bir araya getirmek gerekir.

Yapılanlar güzel şeyler, yapılacak çok güzel şeyler için hepimize şimdilik “umut” olsun.

Umutlarımızın kırılmaması, üzülmememiz için de, hizmet üretenler, ürettikleri hizmetin takipçisi, denetçisi ve koruyucusu olmalıdırlar.

Sökeliler yeri geldiğinde taktir etmesini bilirler. Ve Söke nüfusu 150 bin kişi. Hep göz önünde olan Birkaç yüz kişi değil.

Ve o birkaç yüz kişiden arta kalan Sökeliler, Söke’ye yeni bir bakış açısı, yeni bir vizyon getirme isteği olduğunu dile getiren ekiplerden, Söke için ayağı yere basan doğru projeler bekliyor.

Biz iletelim, gerisi yönetenlerin takdirine kalsın.

* Kakofoni, ses uyumsuzluğu, her kafadan bir ses çıkması gibi tanımlanır.