Önce Sayın Cumhurbaşkanımızın buyurdukları gibi; “faiz sebep, enflasyon neticedir” sözüne yüreğimizi bağlayıp enflasyonun düşeceği umuduyla bekledik. Ne yazık ki olumlu bir sonuç alamadık. Bunun için sanırım faizleri yeterince düşüremediğimiz, hatta tamamen ortadan kaldırıp sıfırlayamadığımız için bir başarısızlık söz konusu oldu. Yoksa söz çok güzeldi ve sonucu da güzel olmalıydı.
Sonra Sayın Nurettin Nebati’nin sorumlu bir bakan olarak ekonomiye getirdiği çağdaş ve yenilikçi yaklaşımlara ümit bağladık. Zaten Nurettin Bey de öyle güzel anlatıyordu ki…
Onunla beraber uyuduk, onunla beraber uyandık. Onunla birlikte yüreğimizdeki kıpırtıları dinledik. Gözlerimiz onun gözleri gibi parıldadı da, yine bir sonuç alamadık. Üstüne bir de seçim süreci başlayıp işin içine seçim ekonomisi uygulamaları girince iş şirazesinden çıktı. Kuzey komşularımızdaki savaş hali, ülkemizde yaşanan o büyük depremlerin sebep olduğu yıkımlar zaten pamuk ipliğine bağlı olan piyasalarımızı alt üst etti.
***
Sevgili okuyucu, seçimler sona erince eteklerdeki taşlar da dökülüverdi. Akıl almaz zamlar ve görülmemiş vergiler adeta aklımızı başımızdan aldı. Hatta aynı vergiyi iki defa almak gibi yeni ekonomi modelleri bile yürürlüğe kondu. Piyasalar modelden falan anlamıyorlar ki…
Bence TÜİK artık enflasyon verilerini aylık değil, haftalık açıklamalı. Onun açıklamaları benim için çok önemli. Yani verdiği rakamların gerçekliği ayrıca tartışılır da, en azından bana moral oluyor. “Enflasyon korktuğum kadar değilmiş” diye düşünüp avunabiliyorum.
Şimdi bu yazdıklarımda yalan ya da yanlış bir tespit var mı? İşte, Sayın Cumhurbaşkanımız para bulmak için yeniden Körfez turuna çıkmadı mı?..
***
Bu arada seçim öncesinde verilmiş bazı sözler de vardı. Memur , işçi ve emekli enflasyona ezdirilmeyecekti. Çok şükür, TÜİK’e göre enflasyon çok düşük ve enflasyona ezdirilmiyoruz da galiba Sayın Erdoğan da TÜİK rakamlarından emin olamadı. Bu nedenle de memurlara büyük bir zam verilmesi için gereğini yaptı. Aynı şekilde emekliyi de enflasyona ezdirmeyecekti de, orada bir hesap hatası oldu. Emekli %25 ile çırak çıkarıldı. Hatta kök aylık falan denilerek düşük aylıklı emekliler sıfır zamla altı ay daha yaşamaya mahkum edildi.
Doğrusu bu durum bana göre de çifte standarttır ve haksızlıktır. Ancak, Sökeli bir hemşerimizin, Ak Parti eski ilçe başkanlarımızdan bir dostumuzun paylaşımı işin öyle olmadığını, ortada haksızlık falan bulunmadığını iddia ediyor. Ben o paylaşıma çok üzüldüm. Özellikle de paylaşımı yapan hemşerimizin bu davranışı hayal kırıklığıma neden oldu. Bakınız, mealen şöyle diyor:
“Emekliye yapılan zam çok bile. Zaten çalışmadan para alıyorlar…”
Bu kardeşimiz sosyal güvenlik sisteminin ruhunu anlayamamış. Sosyal devlet anlayışı diye bir söylemi de ancak “benim verdiğime razı olacaksınız” şeklinde yorumluyor. Ne kadar üzüldüğümü anlatamam. O emeklilerin yıllarca çalışıp üretim yaptıklarını, devlete prim ödediklerini falan dikkate almıyor.
“Bu ülkede emekli sayısı kadar Suriyeli, Afgan ve de diğer ülkelerden gelmiş kaçkınlar var. Onlar çalışıp üreterek mi karınlarını doyuruyor” diye sorulduğunda da “Suriyelilere devlet maaş vermiyor. Böyle yalan söylemeyin. Ayıp, ayıp” diye cevap vermiş.
Doğrudur, devlet maaş vermiyordur. Onu ben bilemem. Devletin gelir ve giderini galiba bu dostumuz tutuyor ki, bunu biliyor. Ancak, benim merakım; bu 15 milyona yakın kaçkın ne yiyip ne içiyorlar. Hastanelerde bedava bakıldıklarını, ilaçları için katkı payı ödemediklerini duyuyoruz da, iaşeleri nereden geliyor, bir bilsek…
Son söz; sadakat ve bağlılık güzel şeydir. Bir fikre inanmaya ve aidiyet duygusuna da saygı duyarım. Ancak, hatasız kul olmaz. Herkes hata yapabilir ve hataları savunmayı doğru bulmam. Hataları savunmak, bile bile yalan söylemektir ve bana göre hem ayıp, hem de günahtır.
Yorum yazarak Söke Ekspres Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Söke Ekspres Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Söke Ekspres Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Söke Ekspres Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Söke Ekspres Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Söke Ekspres Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Söke Ekspres Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Söke Ekspres Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.