Seçici Olanlar Tadını Çıkarmalı

Dünkü yazımda üzülürken de, sevinirken de paylaşmayı bilemediğimizden, daha da doğrusu, ulus olarak hazımsız bir yapıya sahip olduğumuzdan söz ettim.  Dün de söyledim; heyecanlı bir milletiz. Mantığımızla değil de, duygularımızla hareket ediyoruz. Bu nedenle de kışkırtmalara açığız ve tabiri caizse,  çok çabuk gaza geliyoruz. Her konuda aşırıya kaçıp illa ki kazanmaya şartlanıyoruz. Kaybedince de hazımsızlıklar başlıyor…

Kazanınca da farklı değil ya…

Ortalığı birbirine katıp kırmadık kalp bırakmıyoruz.  Özellikle de yüksek siyaset yaptığını sanan kasaba siyasetçileri….

***

Sevgili okuyucu, aslında seçimlerde yarışan bizler değiliz.  Yarışanlar siyaset insanlarıdır. Siyasi hedefleri vardır ve bu hedeflerine ulaşabilmenin mücadelesini verirler. Onların verdikleri bu mücadeleye saygı  duyuyorum. Ancak, tekrar ifade etmem gerekirse, yarışan bizler değiliz.

Aslında bizler en keyifli yerdeyiz. Seçiciyiz ve bu konumun tadını çıkarmak yerine yarışmacı olanlardan fazla çaba ve yerine göre endişe taşıyoruz. Kendimizi adeta o  yarışanların yerine koyuyoruz. Kaybedince onlardan fazla üzülüp kazanınca da başını gözünü yarıyoruz.

Yarışanlar bile bizim kadar gerilmiyorlar.

***

Ne yazık ki bu hallerimize siyaset insanları  da adeta çanak tutuyorlar. Onların söylemleri seçenlerdeki bu duygu yoğunluğunu tetiklerken çeşitli makamlarda görev yapan siyaset insanları sorumluluğu seçmene atıp sadece zaferi kutlamayı seviyorlar.

Bakınız, son seçimlerde Millet İttifakı kaybetti ve bu kayıpta hiç kimse sorumluluk almadı. Altılı masada kasım kasım oturup ahkam kesen liderler çıkıp da “biz suçluyuz, şuralarda hata yaptık” demediler.

O masada yer alanların il ve ilçe başkanları öz eleştiri yapmadı. Hepsi de adeta bir kişiyi, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef gösterip yenilginin suçlusu ilan ettiler. Halbuki  bana göre millet ittifakı içinde en fazla çalışan, en fazla etkili olan ve de kazanmaya çok yaklaşan isim Kemal Beydi.

En başarılı ismin Kemal Bey olduğunu anlatan en güzel örnek de seçim kazanan Cumhur ittifakının seçimlerden sonra zaferlerini bile kutlamak yerine Sayın Kılıçdaroğlu’na saldırmalarıydı. Onlar da Kemal Beyi  başarısız buluyor ve istifa etmesi gerektiğini iddia ediyorlardı. Ne kadar saçma değil mi? Kemal Bey ile fark %2’ye kadar inmişti. Zaten az daha başarılı olsa seçim kazanacaktı. Yani daha başarılı birini rakip olarak öne sürerek iktidardan mı kaçmak istiyorlar? Bana göre asıl hedef, bu dürüst ve sıra dışı siyasetçinin kendileri için bir tehdit olduğunu görüp ondan kurtulmak istemeleri. Bunu da Kemal Beyin kendi parti arkadaşlarına yaptırmak istiyorlar.

Son söz; önümüzde yerel seçimler var. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi ve hala onunla birlikte hareket eden partiler sağa sola laf yetiştirmeyi bırakıp hedefe kilitlensinler. Saygıdeğer halkımız da unutmasınlar;   başta da ifade ettiğim gibi, bizler seçiciyiz ve bunun tadını çıkarmalıyız.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ali Sarayköylü - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Söke Ekspres Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Söke Ekspres Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Söke Ekspres Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Söke Ekspres Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.