Putin’in Şartları

Cumhurbaşkanımız Rusya’yı ziyaret edip Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmeler yaptı. Sonra da dönüş yolunda bazı basın mensuplarıyla bir basın toplantısı yaparak açıklamalarda bulundu.

Özellikle bazı basın mensupları ifadesini kullandım. Çünkü sosyal medya paylaşımlarında fotoğraf da kullanılarak Sayın Cumhurbaşkanının bu toplantıyı yandaş basınıyla yaptığı ifade ediliyor. Öyle midir, değil midir, bilemem de, eğer öyleyse bunu doğru bulmadığımı ifade etmek isterim. Çünkü çok önemli olduğu söylenen bu açıklamaları herkesin bilme ve öğrenme hakkı vardır. Herkes de aynı gazete ya da televizyonları takip etmiyor, değil mi?

***

Neyse, açıklamalara göre; Putin Sayın Erdoğan’dan iki özel talepte bulunmuş. Bunlardan biri Rusların Tarım Bankasının Ziraat Bankasının  SWIFT sistemine bağlanmasıymış.

Sürekli para konuşup para düşünmek saygıdeğer halkımızı ekonomist yaptı. Bu nedenle de şu sözü edilen, SWIFT denilen şeyin ne olduğunu büyük çoğunluk mutlaka biliyordur da, ne yalan söyleyeyim, ben bilmiyordum. Zaten ekonomiden çok fazla anladığımı da söyleyemem. Ancak; domates, patates hesabını iyi yaparım. Ekonomik durumu da cüzdanıma bakarak değerlendiririm.

Neyse, bu SWIFT meselesini de araştırdım, meğerse bir anlamda banklar için bir numaraymış. Yani bireyler olarak nasıl İBAN numaralarımız üzerinden para gönderip para alabiliyorsak, bankalar da bulundukları konumu belirten SWIFT numaraları alarak sisteme dahil oluyorlarmış. Bu sayede de ödemeler hem daha çabuk, hem de daha güvenli olarak gerçekleşiyormuş.

Rusya’nın bu özel talebi için Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in  bir mektup göndererek   SWIFT işlemlerinden kaynaklanacak bir aracılık mekanizması teklif ettiğini söylemiş. Putin ikinci şart olarak da tahıl  gemilerinin sigortalanmasını istemiş. Antonio Guterres’in mektubunda bu konuda da çalışmalar olduğu ifade edilmiş.

***

Sevgili okuyucu, bu sözler ne yazık ki Putin’i ikna etmemiş. Kendisi Avrupa’nın Rusya’ya karşı düşmanca hareket ettiğini, bu nedenle de verdiği sözleri yerine getirmeden bu konuda bir adım atmayacağını belirtmiş. Ancak yine de çok katı  davranmamış. Şimdilik bir milyon ton tahılı altı ülkeye göndermeyi düşündüğünü ifade ederken garip de bir laf etmiş:

“Katar ile beraber bunu bir görüşelim…”

Atalar, “dam başında saksağan, vur beline kazmayı” demişler. Katar ne alaka kardeşler? Sayın Cumhurbaşkanımız bu Putin isimli Rus Devlet Başkanından söz ederken “Dostum Putin” şeklinde bir ifade kullanıyor ama bu dost bize pek de güvenmiyor gibi. Yani uluslararası bir sistem olan SWIFT olmazsa illa ki başka bir güvence arıyor ve Katar Emirini bizden daha güvenilir buluyor.

Biz kendimize yetecek buğdayı yetiştiremezsek daha başımıza neler gelecek bakalım. Topuğumuza gelmeyecek çaylar tepemizden aşacak…