Pamukçuya Kim El Verecek?

Evliya Çelebi “dağlarından yağ, ovasından bal akıyor” sözünü Aydın için söylemiş de, Aydın’ın ilçeleri arasında bu sözü en fazla hak edenin Söke olduğuna kuşku yoktur. Gerçekten de dağlarımızla ve de ovamızla bir bereket yöresiydik. O bereket ne yazık ki giderek tükeniyor. Üstelik, tükendiğini gördüğümüz halde hiçbir şey yapmadan beklemeye ve olanları seyretmeye devam ediyoruz.

Bu devirde elini taşın altına koymak, sorumluluk alarak öne çıkmak elbette kolay değil. Adamı hemen mimleyiverirler. “Sen şu cemaatin adamısın, sen dış güçlere hizmet ediyorsun, zaten sen yerli ve milli düşünceye karşısın…” gibisinden laflarla adeta çarmıha geriyorlar.  Halbuki birileri çıkıp gerçekleri haykırmalıdır. Zararı yok, kendisine “köyün delisi” densin ve öyle muamele edilsin. Yaşadığımız şu günlerde gerçekleri haykıracak delilere de ihtiyaç var.

***

Geçen dönem Aydın’dan  milletvekili olarak Ankara’ya giden  isimlerden biri de Aydın Ziraat Odası Başkanı  Rıza Posacı Beyefendiydi. Doğrusu kendisinden çok umutlanmıştım. Hem çiftçinin sorunlarına hakim, hem de iktidar partisinin mensubu bir vekildi. Gider, Ankara’da sorunları çatır çatır anlatır, çözüm yollarını işaret eder ve çiftçimizi rahatlatırdı.

Zaten bütün bunları yapmayacak ya da yapamayacak olduktan sonra Rıza Bey ne diye milletvekili olmaya heves etti ve de seçildi ki?.. Zaten hiçbir şey yapmadan oturan yeterince vekilimiz var orada. Benim hatırladığım; AKP’nin Aydınlı  vekilleri arasında bazı arıcılar tarafından efsane ilan edilip  “Arıcı Vekil”  lakabını alan Sökeli milletvekilimiz Metin Bey dışında sorun çözmeye çalışan olmadı. Yavuz vekilim de zaten bu pamuk ve zeytin işlerine hiç girmedi. Biraz inşaat, biraz da bal,  hepsi bu kadar. Yine de Allah razı olsun.

***

Son derece kıymetli bir ürün olan pamuk ne yazık ki Sökelilerin elinde değersiz hale getirildi. Bizim çocukluğumuzda Söke Ovasından söz edilirken Türkiye’nin en kaliteli pamuğunun yetiştiği vurgulanırdı. Rekolte olarak Türkiye’de Çukurova birinci olurken,  Menderes Ovası  da kalitede birinciydi.

Sonra bazı tamahkarlar çıktı. Aç gözlü bu kişiler, ne milletin geleceğini düşündüler, ne de Allah’tan korkup kuldan utandılar. Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere düşük kaliteli pamuk yetiştiren bölgelerden getirttikleri pamukların kanaviçe ve çemberlerini değiştirtip üzerlerine  “Söke Pamuğu” damgasını vurarak İzmir Borsasında satmaya  başladılar. Böylece dillere destan olan Söke Pamuğunun değeri düştü. Tıpkı altının ayarını düşürür gibi, pamuğumuzun da ayarını düşürdüler.  Ben bunları zamanında bu köşede çok yazdım. Geçmişteki bir efsane  Ziraat Odası Başkanı ile de söyleşi yapıp huzurlarınıza getirmiştim.

Şimdi de batan geminin malları misali TARİŞ’in yüz yılı aşkın geçmişinde gerçekleştirdiği birikimlerde kalan son parçaları  da ucuz, pahalı demeden satmaktan başka iş yapmayan Tariş yöneticileri, güya “üreticiyi ezdirmeyeceğiz”  laflarıyla ortaya çıkıp pamuğa zararına fiyat teklif ediyor.

Ne diyelim, Allah çiftçimizin yardımcısı olsun. En çok da dost görünenlerden korusun.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ali Sarayköylü - Mesaj Gönder

# Söke

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Söke Ekspres Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Söke Ekspres Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Söke Ekspres Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Söke Ekspres Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.