Örneğin kırmızı turp kalorisi düşük bir sebzedir.
Lif açısından oldukça zengindir.
Yüksek vitamin içerir.
İyi bir mineral kaynağıdır.
Antioksidan özelliklere sahiptir.
Detoksifikasyon özellikleri barındırır.
Anti-İnflamatuardır.
Kalp sağlığını korur.
Cilt sağlığına katkıda bulunur.
Hidrasyon sağlar.
Yukarıda yazdığım satırlardan birkaçını anlayanlar olacağı gibi, aklında sadece kırmızı turp kalacak olanlar da olacak, tüm maddelerde bahsi geçen kelime ve tanımların tamamını anlayanlar, değer verenler de olacak.
Fakat bu kırmızı turpun bir turp olduğu gerçeğini de değiştirmeyecek, turpun faydalarını da azaltmayacak.
Son dönemde sosyal medyanın yaygınlaşması ile birlikte herkes sosyal medya yazar çizeri oldu.
Herkesin her konuda “alaycı”, “küçümseyen”, “değersizleştirmeye çalışan”, “ben bilirim” tavırları yorumlara, önerilere ve sosyal medya sayfalarına fazlaca yansımaya başladı.
Bir basın mensubu ya da konusuna hakim herhangi bir uzman Söke ile ilgili bir konuyu zaman zaman gündeme getirdiğinde, konunun o gün için öne çıkarılması gereken bir yönünü irdelediğinde ya da o an için öncelikli gördüğü bir şey hakkında konunun o bölümüne fokus yaptığında; hemen koşa koşa gelip “üstün bilgi birikimini, alaycılığını, sözde nüktedanlığını, kendince kara mizahı ya da konuya olan sözde hakimiyetini” ortaya dökmeyi çalışanları inanın hiç kimse merak etmiyor ve gittikçe daha antipatik oluyorlar.
32 yıldır basın sektörünün içerisinde yer alan ve ele aldığı hiçbir konuya “günlük” bakmayan biri olarak, Söke’nin sorunlarını bu şehirde bizzat yaşayan ve bilen biri olarak, bırakın da Söke’yi, Sökeliyi ve Söke’nin sorunlarını, çözüm yollarını biz de kendi bilgi birikimimiz, bakış açımız, tecrübemiz ve kamuoyuna yansıyan veya yansımayan yönlerinin de bilinciyle dile getirelim.
Yazı yazmak, “no name” profillerle, isimsiz, fotoğrafsız birkaç satır yazıp kenara çekilmekle olmaz. Alay ederek; yazıyı, fikri, konuyu, Söke’yi, Sökeliyi hafife alarak olmaz.
Fikri olan, o fikrini dile getirmek isteyen; tıpkı misafirliğe gittiği evde, ofiste, işyerinde olduğu gibi kibar bir üslupla, bildiğini, söylemek istediğini, projesini, çözüm önerilerini dile getirir ve ne yazanı ne okuyanı ne de kendini gereksiz yere incitir, üzer. Biz buna kısaca “Diyalog” diyoruz.
İnsanoğlunu diğer canlılardan ayıran en önemli özellik de diyalogdur.
Ölçülü, saygılı bir şekilde kendi fikrini sonuna kadar savunmak herkesin hakkıdır.
Fakat tüm detaylarını bilmediği bir konuda “Uzman” kimliğine bürünmek, yukarıdan bakmak, “diyalog” kapılarını kapatır. O zaman herkes “bilirkişi” olur. Ve hiçbir sorunu gündeme getirmek, ya da çözmek mümkün olmaz.
Herkes herkesin her fikrine katılmak, desteklemek, beğenmek zorunda da değildir. Bu bir tercihtir.
Fakat sosyal medya şu anda hiçbir sorumluluk almayan, “Ben söyledim oldu” diyen, isimsiz, fotoğrafsız birçok sosyal medya hesabı ve kullanıcısı ile dolu. Hatta pek çoğunun sosyal medya sayfası var. canları ne isterse alaycı bir üslupla söyleyip geçiyorlar. Sorumluluk hissetmiyor, kamu adına faydalı şeylerin çoğalması için çaba göstermiyorlar.
Dedikoduyu, magazin adı altında verdikleri için de sabun köpüğü misali artan takipçileri oluyor. Onlar da bundan güç alıp, dozu daha da artırıyorlar.
Oysa Söke daha yaşanılabilir bir şehir olsun isteniyorsa, herkes o çok bildiği konularda üzerine düşeni yapmalıdır. Esnaf esnaf kültürünü yaşatmalı, çiftçi çiftçi gibi ekip biçmeli, sanayici eksiksiz hatasız defosuz üretmeli, teraziyi elinde tutan sağa sola eğmemelidir.
Herkes kendi meslek grubu içinde “meslek etiği, ahlakı ve bilinci” içerisinde hareket etmeye başladığında zaten Söke’nin sorunları da birer birer çözülecek, diyalog kapıları ardına kadar açılacaktır.
Yok herkes sadece “ben bilirim”, “en iyi benim” derse, o zaman bizi kırmızı turpun faydaları da kurtaramaz.
Ve unutmayalım ki; bir şehrin gelişmesi, kalkınması, büyümesi için onu ölçüsüz eleştirmek yerine, el ele vermek, onu kalkındırmak için çabalamak o şehre ve şehrin kimliğine daha çok katkı sağlayacaktır.
Yoksa turpun büyüğü her zaman heybede olacaktır. Bunun da ne salataya, ne Söke’ye bir faydası olmaz.
Yorum yazarak Söke Ekspres Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Söke Ekspres Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Söke Ekspres Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Söke Ekspres Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Söke Ekspres Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Söke Ekspres Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Söke Ekspres Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Söke Ekspres Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.